Forum Makina
Forum Makina
HABER MERKEZİ

Seçimlerinizi yaparak tüm haberlerimize ulaşabilirsiniz.

HABER ABONELİĞİ

Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler ve aktivitelerle ilgili olarak bizden düzenli bilgilendirme mailleri almak için
abone olunuz.

HABERLERİMİZ
2012
İş Makinası - VOLVO PENTA inşaat ve endüstriyel alanda iddialı
VOLVO PENTA inşaat ve endüstriyel alanda iddialı

Dünya çapında sektörün teknoloji lideri ve güven duyulan motor üreticileri arasında yer alan Volvo Penta’yı daha yakından tanımak amacıyla Türkiye Genel Müdürü Mehdi Kılıç ile bir araya geldik.

Volvo Penta için her şey 1886 yılında çiftçiler için pulluk gibi ekipmanlar, aynı zamanda soba ve diğer mutfak aletleri de üreten küçük bir atölye ve dökümhane olarak başlamış. Giderek büyüyen firma, 1907 yılında Stokholm'deki bir mühendislik firması ile işbirliği yaparak ilk motorunu üretmiş. 3,5 hp gücündeki bu ilk deniz motoruna, şirketi kurmaya 5 kişinin karar vermiş olması nedeniyle PENTA adı verildiği söyleniyor. Geçen zaman içerisinde değişik ölçekte benzinli motorlar üreten firma, 1926 yılında Volvo ile tanışıyor. Volvo'nun kurucuları, bir İsveç otomobili yapma projeleri için motor arayışına giriyor ve nihayetinde Penta’yı seçiyorlar. 1934’e kadar Volvo otomobil, kamyon ve otobüsleri için motor üreten firma, bu tarihte Volvo bünyesine katılarak Volvo Penta adını alıyor.

Türkiye’de Volvo’yu tanıyoruz. Ancak Volvo Penta marka olarak çok ön plana çıkmadı. Volvo Penta hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Volvo Penta hiçbir zaman ön plana çıkmadı. Çünkü biz bir motor üreticisi olarak tedarikçilerimize önemli bir ara ürün sağlıyoruz. Dolayısıyla, Volvo Penta markasıyla bilinen nihai bir ürün yok. Ürünlerimiz; Volvo Grubu bünyesindeki iş makinaları ve kamyonlarda, diğer çeşitli endüstriyel uygulamalarda, jeneratörlerde, yatlarda, balıkçı teknelerinde ve büyük gemilerde kullanılıyor.

Türkiye’nin en büyük jeneratör üreticileri ile çalışıyoruz. Jeneratörün yüzde 75’lik kısmını motor oluşturmasına rağmen hiçbir zaman Volvo Penta Jeneratör denmiyor. Üretici firma ürünlerini satarken ‘Volvo motorum var’ diyor ama hiçbir zaman Volvo Penta markası ön plana çıkmıyor. Bundan dolayı marka konusunda bir ara ürün olarak hep bir basamak geride kalıyoruz.

Volvo Penta Türkiye’de ne kadar süredir faaliyet gösteriyor?

Türkiye’de 1965’lerden bu yana aktif olarak temsil ediliyor. 2001’e kadar distribütör aracılığıyla faaliyet gösteren firma, 2001 yılında doğrudan yatırım yaparak, Volvo Otomotiv Türk Ltd. Şti. unvanını aldı.

Volvo sizce neden Türkiye’de kendi şirketini kurma ihtiyacı duydu?

Volvo’nun Türkiye’ye gelmesinin en büyük sebebi, bu büyük ve önemli pazara doğrudan hizmet vermektir. Şu an yılda 1.400 adet civarında motor satıyoruz. Hatta 2008’de bu rakam 2.000 adet civarındaydı. Bundan dolayı Türkiye, Volvo Penta için -özellikle endüstriyel anlamda- çok büyük bir pazar. Hem endüstriyel alanda, hem de denizcilikte çok büyük ataklar yaptık. Maalesef 2008’den sonra denizcilik sektöründe büyük bir daralma söz konusu oldu. Ama inanıyorum ki, 2013’ten sonra tekrar o ivmeyi yeniden yakalayacağız. Avrupa’da 2012 başarılı geçerse ve maddi durumu zayıf olan ülkeler geliştirilirse, 2013’te Avrupa’ya yeniden gemi ve tekne yapmaya başlarız.

Türkiye endüstriyel alan büyümeye devam ediyor. Jeneratör piyasası açısından coğrafi olarak çok önemli bir konumda bulunuyor. Ülkemizin özellikle Irak, İran ve Türki Cumhuriyetlere çok yakın olması sebebiyle doğal bir avantajı var. Bu avantajı da kullanıyoruz. Dünya çapında jeneratör üreticilerimiz var.

Diğer markalarla kıyaslandığında Volvo’nun motor konusunda ki konumu nedir? Spesifik olarak Volvo motorun ön palan çıkan özellikleri ne olur?

Genel olarak bizim en büyük özelliğimiz yakıt tasarrufumuz. İnsanlar ürün alırken yatırım maliyetlerine bakıyorlar ve en ucuza yöneliyorlar. Fakat 2 sene sonra yakıt tüketimleri toplandığında, başta ucuz motor alırken ne kadar hatalı bir davranış sergilediklerini anlıyorlar. Ama iş işten geçmiş oluyor.

Biz araştırma ve geliştirme için yoğun çaba harcıyor ve önemli miktarda yatırım yapıyoruz. Bunun da bize geri dönüşü yakıt tasarrufu oluyor. Özellikle Çin’li ve Güney Kore’li firmalar motor üretimi konusunda şu an oldukça aktifler. Ancak bunların 2 veya 3 yıllık yakıt tüketimleri hesaplandığında, bir de Türkiye’de yakıtın ne kadar pahalı olduğunu düşünürseniz, bizim ürünlerimizin değeri daha da iyi anlaşılıyor.

Sektörel temelde değerlendirirsek; iş makinalarında kullanılan bir motorla, teknelerde veya jeneratörde kullanılan motorların teknik açıdan birbirinden ne gibi farklı özellikleri vardır?

Motorlar ana yapı olarak çok farklı değil, bloklar ve blok kısımları tamamen aynıdır. Temel olarak farklılık gösteren nokta soğutma sistemleridir. Denizcilik uygulamalarında motorun bloğunda dolaşan suyu, deniz suyu soğutuyor. Radyatörü ise tatlı su soğutuyor. Diğer bir farklılık da egzoz manifoldlarıdır. Denizcilikte teknenin içini serin tutabilmek için egzoz manifoldlarının da deniz suyu ile soğutulması gerekiyor. Karadaki uygulamalarda manifoldlar soğutmasız oluyor.

Türkiye’de bir yılda satılan motor sayısı nedir? Satışlarınız jeneratörde mi yoksa denizcilik uygulamalarında mı yoğunlaşıyor?

Satışlarımızın büyük bir çoğunluğu jeneratör kısmındadır. Jeneratör alanında, bizim de hizmet sağladığımız 95 kVA ile 700 kVA güç aralığında Türkiye’de yılda yaklaşık 7 bin adet motor satılıyor. 20 kVA’lara indikçe bu sayı katlanarak artıyor. Denizcilik uygulamalarında ise yıllık pazar 600 adet civarındadır. Biz endüstriyelde yaklaşık yüzde 30 oranında bir pazar payına sahibiz. Denizcilikteki pazar payımız ise yüzde 50 mertebesindedir.

Volvo Penta’nın toplam satışlarındaki denizcilik uygulamalarına yönelik satışlar, önceden endüstriyel satışların çok üzerindeydi. Ancak sektör çok büyük olduğu için artık endüstriyel öne geçmeye başladı. Şu anki satışlarımızda her ikisinin payı aynı seviyededir. 2015’lerde endüstriyel motorlar denizciliği geçeceğini düşünüyoruz.

Müşterileriniz hangi firmalardır? Doğrudan nihai müşteriyle irtibatınız var mı?

Biz doğrudan nihai ürün üreten OEM firmalarla çalışıyoruz. Ara ürün olarak motoru bu üreticilere veriyoruz. Onlar da ürünü kendi sistemleriyle bütünleştirip, nihai ürün olarak müşterilerine sunuyorlar.

Bütün jeneratör üreticilerine motor verebiliyoruz. Bugüne kadar onlarla hiçbir şekilde rakip olmadık, olmayı da düşünmüyoruz. Fakat rakiplerimiz hem jeneratör üretiyorlar, hem de kendi markalarıyla üreticilere motor satıyorlar.

Volvo’nun faaliyet gösterdiği iş makinası, kamyon ve otobüs gibi alanlardaki rakiplerimize motor vermiyoruz. Bunun dışında kalan; taş kırma makinaları, beton pompaları, hidrolik powerpackler ve buna benzer alternatif uygulamalar için üreticilere motor verebiliyoruz.

Beton pompaları gibi alternatif ürünlerde iddialı mısınız?

Evet, bu alanda çalışmalar yapıyoruz ve önümüzdeki dönemde daha da aktif olmayı planlıyoruz. Türkiye’de üretim yapan firmalarla ortak çalışmalara başladık. Türkiye’de ki beton firmalarıyla belli bir noktaya geldiğimizi söyleyebilirim.

Türkiye’deki Crasher pazarı önceden oldukça sınırlıydı. Ancak şimdi büyüyor. Türkiye’de önemli crasher üreticileri var ama çoğu kimse bunu bilmiyor. Biz onlara şimdi motor veriyoruz.

Türkiye’de ki organizasyonunuz nasıl? Satış sonrası hizmetlerinizi nasıl sağlıyorsunuz?

Organizasyonumuzda Marine Leisure ve Marine Commercial grubundan sorumlu iki ayrı satış müdürümüz bulunuyor.

Marine Leasure derken, tamamen zevk amaçlı kullanılan yat ve ufak teknelerden bahsediyoruz. Marine Commercial ise ticari olarak nitelendirdiğimiz balıkçı tekneleri gibi Tuzla’da yapılan bütün gemileri kapsıyor. Her iki grubun konsepti, üreticileri, ihtiyaçları, müşteri yapısı ve görüştüğümüz insanlar farklı olduğu için ayırma ihtiyacı duyduk.

Ayrıca yedek parça ve servis hizmetlerimizden sorumlu arkadaşlarımız var. Ancak biz fiili olarak doğrudan servis hizmeti vermiyoruz. Şu an bize bağlı çalışan toplam 26 tane bayiimiz var. Tüm yedek parça ve servis işlemleri bunlar tarafından yapılıyor.

Yedek parça konusunda ise organizasyonumuzda; İstanbul Anadolu, İstanbul Avrupa, Ankara ve İzmir’de olmak üzere toplam 4 adet merkez bayiimiz var. Onlara da bağlı çalışan servis bayileri bulunuyor. Yedek parçalar merkez bayilerimiz üzerinde servis bayilerine ve oradan da nihai tüketiciye ulaşıyor.

Eğer OEM müşterilerimiz kendi yedek parça ve servis işlemlerini yapmak isterlerse, onlara bu fırsatı da tanıyoruz. Aynı bir bayiimiz gibi eğitimler vererek destekliyoruz. Garanti işlerini de yapabiliyorlar.

İş makinası kullanıcıları gibi nihai müşteriler, yeni motor ihtiyaçları için nereye başvurmalılar?

Biz müşterilerimizin nihai ürünü aldıkları firmayla irtibata geçmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü bir motor alırken doğru konfigürasyonu seçmek gerekiyor. Yanlış konfigürasyona sahip motor aldığınız zaman bunu makinaya yerleştiremezsiniz. Bazen bir müşteri aracında X marka bir motor varken, Volvo almak istiyorum diyebiliyor. Biz buna da pek sıcak bakmıyoruz. Çünkü aplikasyonu çok doğru yapmanız gerekiyor. Aplikasyonu doğru yapmazsanız astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor. O nedenle bu tip işlere fazla girmiyoruz. Aynı motoru, birebir yenisiyle değiştirmeyi tercih ediyoruz.

Önümüzdeki yıllarda motor teknolojisinde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?

Yeni çıkan Euro 4, kamyonlarda ve otobüslerde kullanılan Euro 5 motorlarla birlikte araçların egzozlarından çıkan gaz soluduğumuz havadan daha temiz bir seviyeye geldi. Amaç bunu tüm motorlar için sağlamak ve devam ettirmektir.

Elektrik motorları konusunda önemli gelişmeler olacaktır. Yakıt tüketimlerinin de önümüzdeki senelerde çok daha azalacağına inanıyorum.

Volvo’nun yeni ürünleri olacak mı?

2014’te D5, D8 diye tabir ettiğimiz 5 ve 8 litrelik, Volvo’nun tamamen kendi geliştirerek üreteceği motorlar gelecek. Hali hazırda bu sınıfta Deutz ile ortak geliştirdiğimiz D5 ve D7 motorlarımızı kullanıyoruz. Böylece Volvo Penta’nın yeni motor serisi; D5, D8, D9, D13 ve D16 motorlardan oluşacak.

Türkiye ile ilgili hedefleriniz neler?

Endüstriyel jeneratör piyasasında lider durumdayız. Amacımız önümüzdeki dönemde bunu korumak ve iş makinaları, beton pompaları, crusher’lar gibi diğer endüstriyel alanlarda da aynı başarıyı yakalamaktır. Bu amaçla beton fuarına katıldık, önümüzdeki sene Ankomak İş Makinaları Fuarına katılacağız. Sahada olduğumuzu, faaliyet gösterdiğimizi herkese ilan etmemiz gerekiyor. İnsanlarda bizim hakkımızda hep bir deniz motoru imajı var, bunu yıkmamız gerekiyor. Türkiye’de büyük bir potansiyel var. Volvo olarak bunu gördük ve buraya konsantre olduk.

Denizcilikte daha çok Avrupa’ya bağımlı olduğumuz için bu alanda maalesef Avrupa’yı bekliyoruz. Eğer kendi üreticilerimizi, kendi tekne üreten markalarımızı yaratabilirsek bizim için yeni bir pazar olacak. Türkiye’de şu an ekonomik göstergeler oldukça iyi. Fakat güçlü bir TL olduğu için Türkiye’de ki tüketiciler yurtdışından gelen tekneleri tercih ediyorlar. Geçen yıl Türkiye’de yaklaşık 500 - 600 adet tekne satıldı, ama bunların hemen hepsi yurtdışından gelen tekneler.

Oceanrace’in Volvo Penta ile bağlantısı var mı?

Volvo Ocean Race Volvo Grubu’nun sponsorluğunda gelişen bir organizasyon. Tabi konu deniz ve yelkenli tekne olunca Volvo Penta’yı çağrıştırıyor. Ama bizim değil, grubun sponsorluğunda yapılıyor.

Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina