Safir Proje, iş makinelerinde HİDROMEK’e güveniyor |
|
Çok yönlü çözüm uzmanı Safir Proje, iş makinelerinde HİDROMEK’e güveniyor
Kazı, dolgu, tünel ve çevre düzenleme gibi alanlarda uzmanlaşan Safir Proje, İstanbul genelindeki birçok zorlu ve prestijli projede görev alıyor. Güçlü bir makine parkına sahip olan firma, HİDROMEK’ten yeni aldığı H4 serisi HMK 310 LC paletli ekskavatörünü İstanbul Finans Merkezi Projesindeki çalışmalarında kullanıyor.
HİDROMEK’i “teknolojiye ve insana yatırım yapan bir marka” olarak gördüklerini vurgulayan Safir Proje’nin ortakları Feyzullah ve Cabir Kahraman ile bir araya gelerek çalışmaları ve HİDROMEK ile olan tecrübeleri üzerine konuştuk:
HABERİN YOUTUBE VİDEOSU İÇİN YUKARIDAKİ RESME TIKLAYINIZ
Safir Proje olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Ağırlıklı olarak taşımacılık ve hafriyat iş kollarında faaliyet gösteren bir aile ve çevrede yetiştik. Babamızın 1984 yılında bir kamyonla birlikte kömür alım satımıyla başlayan nakliye serüveni, ailemizin 90’lı yıllarda Tataroğlu İnşaat ve Hafriyat şirketini kurmasıyla devam etti. Onlardan edindiğimiz bilgi ve tecrübe üzerine yeni bir vizyon koyarak, 2013 yılında Safir Proje’yi kurduk. Kendimizi projeci olarak tanımlıyoruz. Çok yönlü hizmet veren bir şirket olarak, müşteri ihtiyaç ve isteklerine uygun kazı ve dolgu imalatlarını inşa edip geliştiriyoruz. Bu kapsamda, projelerin gerektirdiği tüm kazı, dolgu, yıkım, aktarım, nakliyat, tünel ve çevre düzenleme çalışmalarını sağlıyoruz. Kısacası kaba inşaatçıya teslim edecek şekilde, tüm ön çalışmaları tamamlıyoruz.
“Bizim için hafriyatta toplam hacimden ziyade, spesifik işlerde görev almak daha önemli”
Görev aldığınız projelerden örnekler verir misiniz?
İstanbul’daki Çamlıca Kulesi, Medipol Üniversitesi Kavacık Kampüsü ve Sancaktepe Sahra Hastanesi gibi kapsamlı projelerde görev aldık. Aktif olarak Kartal’da Nurettin Ali Baransel kışlasında iki etapta çalışıyoruz. Ancak bizim için hafriyatta toplam hacimden ziyade spesifik işlerde görev almak daha önemli.
Bu kapsamda metro hafriyatçısı kimliğimiz ön plana çıkıyor. Metroların başından sonuna kadar tüm değişik kazı metotlarının tamamını yapabilecek güce ve yeteneğe sahibiz. Halihazırda sona yaklaşan Dudullu-Bostancı metro hattı çalışmasında yer alıyoruz. Bu projede Top-Down metodu ile çalıştık. Sıradan bir hafriyatçının zorlanacağı bu metot; geleneksel yöntemlerin aksine çalışmanın yukarıdan aşağıya doğru sürdürülmesiyle gerçekleşiyor. Yine Göztepe-Ümraniye metro hattında, Bağdat Caddesi’nde istasyon şaft kazısında yer alıyoruz. Ayrıca uzmanlığımıza paralel olarak 2020 yılında fore kazık zemin imalatı yapan bir firmaya da ortak olduk.
Mevcut İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir?
Projenin hafriyat ve dolgu işlerini sürdürmekteyiz. Proje sonunda 74 kat ile Türkiye’nin en yüksek binası ortaya çıkacak. Bizden önce çalışılmış belli bir yük işlemi devralarak kalan noktaları tamamlamaya devam ediyoruz. 30 metreye varan kazı derinliğe sahip projede, bir yıl içerisinde 500 bin metreküpten fazla hafriyat yaptık.
Sizi bu projelerde tercih edilebilir kılan unsurlar nelerdir?
Safir Proje olarak genellikle, başka şirketlerin başlayıp zorlandığı ve işin altından kalkamadığı projelerde devreye girdik. Tüm çalışmalardan da alnımızın akıyla çıkmasını bildik. Alınan hizmetten işveren de üst yüklenici de her zaman memnun ayrıldı. Projenin ihtiyaçlarına tam olarak cevap verebilmek gerekiyor ve bu kapsamda zamanlamalar çok önemli.
“Operasyon için uygun sınıftaki makineyle çalışmaya özen gösteriyoruz”
Nasıl bir makine parkına sahipsiniz ve hangi kriterlere göre bu parkı oluşturuyorsunuz?
Parkımızda 16’sı ekskavatör olmak üzere 20 adet iş makinemiz, 20 adet inşaat segmenti çekicimiz ve damper treylerlerimiz yer alıyor. Sacın 3 ayağı diye bir tabir vardır. Bizim çalışma alanlarımızdaysa 20 ayaklı bir sacda, değişik fraksiyonlarda işleri organize ediyoruz.
Örneğin klasik hafriyatçılar, a noktasından b noktasına taşıma yapar. Ancak biz 3 adet mobil konkasör ve elekle kırım işlemi de gerçekleştiriyoruz. Kırılan taşları bulunduğumuz proje içinde değerlendirerek maliyet avantajı sağlıyoruz. Keza ekskavatörde de operasyona göre seçim yapıyoruz. Herkesin tek bir makine alıp işe uydurduğu bir çalışma düzeninde, biz operasyon için uygun sınıftaki makineyle çalışmaya özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda makine parkımızda 14 tondan 40 tona kadar farklı sınıflarda ekskavatörler mevcuttur.
Bir ekskavatörde sizin için önemli olan nedir?
Öncelikle ekskavatörümüzün uzun ömürlü olmasını bekleriz. Ardından satış sonrası desteği edinmemiz şart. Ekskavatörlerden çalıştıkça verim alırız ve çalışırken aksiliklerle karşılaşabiliyoruz. Bazı yerler aşınabilir, kırılabilir ve arkamızda markanın desteğini hissetmemiz gerekiyor. Yedek parça ihtiyacımız olursa ve kendilerini aradığımızda “2 hafta sonra getirebiliriz” yanıtı, işlerimizin durmasına sebep olacaktır. Örneğin bazı ithal markalardan servis hizmeti alırken birçok açıdan zorluk çekiyoruz. Bazen muhatap bulmakta zorlanıyoruz bazen de yüksek servis bedelleriyle karşılaşıyoruz. Bir arızanın giderilmesi sadece bir parçaya bağlı olursa, o parça bulunmadan makine çalışmıyor. Parçanın beklenmesi, geldikten sonra çok yüksek rakamlar karşılığında satın alınması gibi faktörler maliyetleri çok artırıyor. Bu tür sorunlar da yaşamak istemiyoruz.
“Filomuzda 7 adet HİDROMEK ekskavatör bulunuyor”
HİDROMEK ile iş birliğinizin geçmişi nedir?
Safir Proje bünyesinde, 2015 yılında aldığımız ilk iş makinesi HİDROMEK HMK 300 LC idi. Memnun kalmamızın ardından alımlarımızı sürdürdük. Bugün filomuzda 7 adet HİDROMEK ekskavatör bulunuyor. Bu bağlamda; i adet HMK 220 LC, 3 adet HMK 300 LC, 1 adet HMK 140 LC ve 1 adet HMK 370 LCHD’nin ardından son olarak yeni H4 serisi HMK 310 LC’yi de bünyemize dahil ettik. Marka giderek genişleyen bir ürün yelpazesine sahip.
Bu kapsamda her tonajdan ihtiyaç için tercih edebiliyoruz. HMK 220 LC’yi metro şaftlarında ve kantarda, HMK 140 LC’yi Bostancı metro hattında Top-Down kazısında kullandık. Şehir içi hafriyat sahalarında ise HİDROMEK HMK 310 LC ideal bir makine. Yeterli bom ve arm ölçüleriyle de farklı sahalara giriyor ve esnek bir yapıda çalışıyor. Kırıcı takıp, ardından kovaya geri dönme gibi işlemleri rahatlıkla yapabiliyoruz.
HİDROMEK’ten aldığınız servis hizmetini nasıl değerlendirirsiniz?
Satış sonrası hizmet açısından rakiplerine nazaran çok daha başarılı buluyoruz. HİDROMEK’le kendimizi güvende hissediyoruz. Ayrıca makinenin bir arıza vermesi durumunda işe dönmesi ithal markalara nazaran çok daha hızlı ve kolay oluyor. Örnek vermek gerekirse metro temelinde bir makinemiz arıza verdi. Eğer gerekli parçayı temin edemeseydik 300 tonluk vinç getirip makineyi temelden çıkarmak durumunda kalacaktık. Ancak buna gerek kalmadan Ankara’dan ilgili parçayı getirerek değiştirdik ve işimize devam ettik. Dolayısıyla ilk tercihimiz HİDROMEK.
“Mutlu operatörün verimliliği de artıyor”
HİDROMEK modellerini teknik ve kullanım açısından nasıl değerlendirirsiniz?
İlk HİDROMEK makinemiz 14 bin saate ulaştı; motor ve hidrolik pompaya henüz anahtar vurmadık. Makinede aşınma olabilir. Ancak önemli olan makinenin dizaynında, ağırlık dengesinde ve çalışma konforunda bir aksaklık olmamasıdır. HİDROMEK modellerinin yakıt konusunda da verimlilik sunduğunu söyleyebiliriz.
Bizim için diğer bir önemli konu da operatör konforudur. HİDROMEK bu anlamda da operatörünü düşünen ve buna göre kabin dizaynı yapan bir marka. Full dokunmatik ekranı, kliması ve son sistem radyo tertibatına kadar operatör düşünülerek hazırlanan kabin özellikleriyle memnuniyet sunuyor. Özellikle operatör hastalığı olarak bilinen ve sürekli oturmaktan dolayı yaşanabilecek bel fıtığı türünden rahatsızlıkların oluşmaması adına konforlu koltuklara sahip. Çalışma esnasında çukura girildiğinde, süspansiyonuyla rahatlık sunması da operatör sağlığını koruyor. Kolay kullanımlı ve hassas levyeler de operatörün işini kolaylaştırıyor. Dolayısıyla mutlu operatörün verimliliği de artıyor.
“HİDROMEK’in insana olan yatırımını, ön plana çıkarılması gereken bir değer olarak görüyoruz”
En son HMK 310 LC’yi parkınıza kattınız, ilk izlenimleriniz nedir?
Yeni makinemizi kısa bir süre önce filomuza dahil ettik. İlk olarak şık ve kullanışlı bir tasarımla karşılaştık. Makinenin alt takımında güçlendirilmiş ve koruyuculuğu artırılmış bir yapıya gidilmiş. Bom ve arm bağlantı noktaları hassastır. Yeni modelde ekstra güçlendirmeler yapılmış. HMK 310 LC’nin teknolojiyle olan entegrasyonu çok iyi bir seviyeye gelmiş durumda. Dokunmatik ekran ve konforlu koltuk gibi operatör konforu ve sağlığını korumaya yönelik yatırımlar yer alıyor. Dolayısıyla HİDROMEK’in insana olan yatırımını, ön plana çıkarılması gereken bir değer olarak görüyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Özellikle son 5 yıl içerisinde, milli ve yerli sanayinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz ve hizmet aldığımız firmaları yerli ve milli olmasına önem veriyoruz. Global olarak köklü birçok iş makinesi üreticisi var. Bu markalara karşı rekabetçi kalmak o kadar kolay değil. HİDROMEK bunu başarıyor. Müşterisi olarak biz güven duyuyoruz.