Forum Makina
Forum Makina
HABER MERKEZİ

Seçimlerinizi yaparak tüm haberlerimize ulaşabilirsiniz.

HABER ABONELİĞİ

Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler ve aktivitelerle ilgili olarak bizden düzenli bilgilendirme mailleri almak için
abone olunuz.

HABERLERİMİZ
2015
İş Makinası - Bulunduğumuz her ürün grubunda Türkiye’de en azından ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz
Bulunduğumuz her ürün grubunda Türkiye’de en azından ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz

Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşları arasında yer alan Sanko Holding, iş ve tarım makineleri alanındaki yatırımlarını her geçen gün arttırıyor. Başlangıçta kazıcı yükleyici üretimi ile yola çıkan firma, zaman içerisinde ürün hattına telehanlerları ve son olarak da mini ekskavatörleri ekledi. 101 yıllık bir kuruluş olan Başak Traktör’ü satın alan Sanko, artık tarım sektöründe de ağırlığını hissettiriyor.

Sanko Holding A.Ş. İş ve Tarım Makinaları Grup Başkanı Sami Konukoğlu ile Ankara’da düzenlenen Komatek Fuarı’nda bir araya gelerek üretime olan tutkuları ve hedefleri üzerine konuşma fırsatı bulduk.

İş makineleri sektörü ile nasıl tanıştınız?

Sanko Holding olarak çeşitli sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. İş makineleri sektörüne ise 1998 yılında distribütör olarak girdik. Biz sanayici bir aile geleneğinden geliyoruz, kendim de mühendisim. Dolayısıyla bu alanda da ülke ekonomisine nasıl daha fazla katkı sağlarız diye düşünürken Ödemiş’te üretim yapan Mastaş markası ile tanıştık.

Başlangıçta fason üretim ile başlama kararı aldık. Baktık ki fasonla bu iş olmuyor; fabrikayı, ağırlığını satın aldık. Alan açısından büyüme kapasitesi olmadığı için üretim 300-400’lü adetlere ulaştıktan sonra, o dönemde yeni açılmakta olan Gaziantep 4. Organize Sanayi içerisinde 500 bin metrekare alan üzerine yeni kurduğumuz tesise taşıdık. Ve MST markası ile kazıcı yükleyici üretimine başladık. Ardından telehandler üretimi geldi.

Yurt içine sattığımız makine de ihraç ettiğimiz kadar değerlidir

Yer altından çıkarılan demir cevherinin değeri dünya piyasalarında 70-80 dolar civarında değişiyor. Demir haline gelip sac olduğunda fiyatı 800-1.000 dolar oluyor. Bunu makineye çevirirseniz tonu 7-8.000 dolara çıkıyor. Bu 8 bin dolar içinden katkı sağlayan herkes bir pay alıyor elbette. Ama asıl ülke açısından bakıldığında, Türkiye’de çıkarılmış olan demir cevheri Erdemir tarafından çeliğe dönüştürülüyor. Bizler de onu makineye çevirerek iç piyasaya satıyor veya ihraç ediyoruz. Yurt içine sattığımız makine de ihraç ettiğimiz kadar değerlidir. Ülkeye döviz kazandırıyoruz. Çünkü bizim sattığımız kadar daha az ithalat yapılmış oluyor.

Bu sektördeki hedeflerinizi nedir?

Öncelikle bulunduğumuz her ürün grubunda Türkiye’de en azından ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz. Bunu başardıktan sonra uluslararası pazarda da kendimizi kabul ettirerek bir dünya markası olabiliriz. 50-100 senelik geçmişe sahip rakiplerimiz arasından sıyrılmamız kolay olmayacak. Ama zaten Sanko’nun yaptığı hiçbir iş kolay değildir.

Bizim bakış açımızda eksi yönümüz sektöre geç gelmiş olmamız. Artımız ise en son üretim teknolojilerine yatırım yapıyor olmamızdır. Avrupa ve uzak doğuda birçok tesisi gezdim. Bunların hepsinden fazlamız var, eksiğimiz yok. Bundan sonrası Ar-Ge ve Ür-Ge’ye yatırım yapmaktan geçiyor. Şimdi iş ve tarım makineleri için toplamda 120 kişilik Ar-Ge ve Ür-Ge ekibiyle 3 ayrı merkezde ürünlerimizi geliştiriyor ve 3 ayrı lokasyonda üretim yapıyoruz. Ne kadar büyüyeceğimizi zaman gösterecek. Ama şu ana kadar her yıl Türkiye büyümesinin çok daha üzerinde büyüme sağlayarak bu güne kadar geldik. İnşallah bundan sonra da devam edeceğiz.

Ürün hattınıza yeni ürün grupları eklenecek mi?

Şu anda da geniş bir ürün gamımız var. Öncelikle bu ürünlerdeki söz sahibi olmalıyız. Bununla birlikte bu işe ilk başladığımız günden beri ürün hattımızı geliştirmek üzere çalışmalarımız da aralıksız sürüyor. Bir ekibimiz mevcut ürünlerimizi geliştirmek, bir ekibimiz de ürün gamına ekleyeceğimiz yeni ürünler üzerinde çalışıyor.

Bugünkü 10 yıllık planlarımız çerçevesinde gördüğünüz ürünlerimiz üzerine yenileri de eklenecek. Ancak hangi ürünlerin geleceği konusunda şu an bir açıklama yapamam.

Ürün hattınızdaki tarım ve iş makineleri arasında bir sinerji sağlanıyor mu?

Çok farklı alanlar gibi görünüyor ancak her iki ürünün de birleştiği bir tarım ve hayvancılık sektörü var. Dolayısıyla her iki ürünün Ar-Ge’si devamlı işbirliği içerisinde çalışıyor. Bu bize ayrı bir sinerji ve katma değer getiriyor. Ayrıca biz artık tarım sektörünü rakiplerimizden daha iyi biliyoruz.

Sizi fuarlarda sıkça görüyoruz. Neden bu kadar önem veriyorsunuz?

Biz müşterilerimiz neredeyse oraya gitmeye ve onları en iyi şekilde dinlemeye kararlıyız. Fuarlar da bunun için çok iyi bir fırsat yaratıyor. Dedemiz, babamız bizleri hep böyle yetiştirdiler. ‘İşi insana hep müşteri öğretir.’ Müşterinin sesini dinlemek için CRM programları gibi birçok alternatif yöntem kullanıyoruz. Ama temelinde hepsi bu felsefeden geçiyor. Sanayicilik bizim için vazgeçilmez bir hobidir.

Şu an bu alanda Türkiye’de kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

İş ve tarım makineleri alanında yaklaşık 800 kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Yan sanayi ile birlikte dolaylı olarak ise 8-10.000 kişiyi buluyor.

Ürünlerimizdeki yerlilik oranını da her geçen gün arttırıyoruz. Ya kendimiz üretiyoruz ya da güvendiğimiz yan sanayicilere destek olarak bizim için üretmelerini sağlıyoruz. Kazıcı yükleyici ve telehandlerlarda yerlilik oranımız yüzde 60’ı buluyor. Traktörde ise yüzde 80’i geçiyor, hatta bazı modellerde yüzde 90-95’e ulaşıyor. 75 HP gücündeki traktörümüzün motor ve şanzımanını da kendimiz üretiyoruz. Hidrolik pistonlarımızın tamamını Ödemiş’teki tesisimizde üretiyoruz.

Yeni adım attığınız mini ekskavatör pazarı hakkında görüşleriniz nedir?

Biz 1,5 ila 6 ton aralığındaki 6 farklı modelle bu pazara girdik. Bugün Türkiye’de mini ekskavatör pazar büyüklüğü yıllık yaklaşık 800 adet mertebesindedir. Hızla gelişen bir pazarımız var ancak biz bu ürünü sadece Türkiye pazarını düşünerek geliştirmedik. ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerinde büyük bir talep var. Ama dünyaya açılmadan önce burada en azından yüzde 10 gibi bir pazar payına ulaşarak makinelerimizin 2-3.000 saatteler geldiğini görmemiz gerekiyor. En iyi referans müşteridir. O zaman insanlara diyebiliriz ki, ‘bakın şu kadar makinemiz şu kadar saattir sorunsuz çalışıyor. Çalışma verileri şöyledir.

Yurtdışındaki çalışmalarınız ne boyutta devam ediyor?

Geçtiğimiz ay içerisinde Fransa’daki Intermat Fuarı’na geniş bir stantla katıldık. Fransa’da ayrı bir şirketimiz var. Avrupa’ya Fransa’dan açılıyoruz. İki yıldır bu konuda yatırım yapıyoruz. Orada bir yedek parça lojistik merkezimiz de var. Hatta şimdi bunu büyütme kararı aldık.

Fransa’yı merkez olarak seçmemizin sebebi, ana ürün grubumuzu oluşturan iki ürünümüzün en güçlü olduğu pazar olmasıdır. Avrupalı müşterilerin beklentilerini karşılayabilecek bir ürün sağlayabiliyorsanız, zaten dünyadaki birçok yerin de beklediği kaliteye ulaşmış olursunuz.

Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina