MST'de yatırımlar hız kesmiyor |
|
MST’de yatırımlar hız kesmiyor!
MST Satış Pazarlama ve Yatırım A.Ş. Genel Müdürü Aydın Karlı:
“30 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz”
Antalya’da düzenlenen KOMATEK Fuarında geniş ürün hattıyla boy gösteren MST satış Pazarlama ve Yatırım A.Ş. yeni ürünleri ve yakın zamanda gerçekleştirdiği iş birlikleriyle yelpazesini genişletmeyi sürdürüyor.
TÜRKİYE’nin yerli iş makineleri üreticilerinden MST, KOMATEK Fuarındaki geniş standında ziyaretçilerini ağırladı. Firma, ekskavatör ve kazıcı yükleyici grubunun yanı sıra çok çeşitli telehandler ürün yelpazesiyle de göz doldurdu. Müşteri gereksinimlerini göz önüne alarak ürün geliştirme felsefesini benimseyen MST’nin Genel Müdürü Aydın Karlı ile fuarda bir araya gelerek ürünleri ve yeni iş birlikleri hakkında bilgilerini aldık.
“Türkiye’deki ilk ve tek yerli telehandler üreticisiyiz”
Ürün gamınızdaki değişikliklerle birlikte önünüze yeni sektörler ve yeni müşteriler geliyor. Bu kapsamda MST Makina’nın geçmişten günümüze uzanan yolculuğundaki başlıca gelişmeler neler oldu?
MST olarak sektöre ilk 1999 yılında Güney Koreli Daewoo’nun temsilcisi olarak adım attık. 2002 yılında ise İzmir’de yer alan Mastaş Fabrikası’nı satın alarak üretici kimliğine büründük. Hemen ardından 2003 yılında, Gaziantep’teki yeni fabrikamızın temellerini atmak üzere harekete geçtik.
Gaziantep’te 550 bin metrekarelik açık alan ve toplam 42 bin metrekare kapalı alanlı modern teknoloji ile donatılmış tesisimizde, 2006 yılının sonunda ilk 5 serisi olan 542 ve 544 model kazıcı yükleyicimizin üretimini gerçekleştirmeye başladık. Telehandler üretimimiz ise ilk olarak 2008 yılında başladı. Türkiye’deki ilk yerli telehandler üreticisiyiz ve halen de yerli olarak tekiz. 7 metreden 17 metreye kadar hidrostatik teleskopik ST serisini üreterek ciddi satışlar gerçekleştirdik. Bu makinemiz müşterilerimizi de son derece mutlu etti. 2010 yılında mini ekskavatör üretimimiz, 2017 yılında ise 22 ve 30 tonluk paletli ekskavatör üretimimiz devreye alındı.
Telehandler serinizi hangi faktörlere göre çeşitlendirdiniz?
Üretim sürecimizi saha ve müşteri talepleri doğrultusunda, yani sektörün yöneliminin olduğu doğrultuda geliştirmeye devam ediyoruz. Özellikle bu süreçte ST serisinin yanına MP serisi - powershift telehandlerlerimizi de ekledik. Ardından Türkiye ile birlikte Avrupa’ya yönelik olarak MH serisi telehandlerler geldi.
Son olarak 18 metrelik 4,2 tonluk MP 18.42 serisini üretmeye başladık. Hem ülkemizde hem de Avrupa’da ciddi talep görüyor. Ağırlıklı olarak inşaat sektöründe kullanılmakta. Bununla birlikte tarım ve endüstriyel alanlardaki ihtiyaçlar doğrultusunda yeni telehandler modelleri de üretiyoruz. Son olarak KOMATEK Fuarında da 7 farklı telehandler modelimizi sergiledik.
Ürün hattınızdaki diğer yenilikler hakkında bilgi verir misiniz?
Gelişen ve değişen ihtiyaçlar karşısında yeni iş ortaklıkları ve yatırımlarla büyümemizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda; telehandler pazarı Türkiye, Avrupa ve dünyada büyümeye devam ediyor. Özellikle Avrupa’da 1,8 tondan 15 tona kadar kazıcı yükleyici, telehandler, ekskavatör ve mini ekskavatör ürünlerinde çok ciddi satış adetleri gerçekleşiyor.
Biz de bu kapsamda Sunward firmasının distribütörlüğünü aldık. 2021 yılından beri satışlarına devam ediyoruz. Belli bir ortaklık sürecimiz var ve şu an distribütör olarak devam ediyoruz. MST olarak tam ürün sunucu haline gelmeye devam ediyoruz.
38 tonluk yeni ekskavatörümüzün prototip imalatı tamamlandı. Deneme ve test aşamasına geçtik. Önümüzdeki yıl 38 tonluk modelimizi de piyasaya sunmuş olacağız.
Üretim ve ihracat kapasitenizde geldiğiniz nokta nedir?
MST olarak ürün gamımızı sürekli genişletiyoruz. Üretim hacmimiz artıyor. Stage II, Stage III ve Stage V motorlu tüm ürünleri üretebilir durumdayız. Bu kapsamda Türkiye’de 1 Ocak 2023’te uygulanmaya başlayacak olan yeni egzoz emisyon standartlarına hazırız. Fuarda da görüldüğü üzere, en dinamik ve en çok ürün hattı sergileyen firmalarından birisiyiz. Ülkemize katkı sağlamayı hedefimiz olarak belirledik.
MST olarak görüldüğü üzere fuarın en dinamik ve en çok ürün sergileyen firmalarından biriyiz. Hedefimiz ülkemize katkı sağlamak. Dolayısıyla yılmadan yorulmadan bu sektörde büyümeye devam edeceğiz.
Müşteriler iş makinelerinde neden sizi tercih etmeli?
Ürünlerimizin arkasında duruyor ve sürekliliğini sağlıyoruz. Her an müşterimizin yanındayız. Bu çok önemli bir unsur ve tercih edilirliği beraberinde getiriyor. Ülke çapında 55 noktada servisimizin olması, kesintisiz hizmet veriyor oluşumuz, yüksek parça bulunurluk oranımız ve kendi ürünümüzle ilgili müşteriyi asla sahada yalnız bırakmıyor oluşumuz başarıyı sağlıyor. Makinelerimizin sonuna kadar arkasındayız.
Özellikle satış sonrası hizmetlere ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Yine yakıt ekonomisi, verimlilik ve operatör konforu konularında çok odaklandık ve ciddi yol aldık. Dolayısıyla ürünlerimiz Avrupa’da da tüketiciler tarafından beğenilerek tercih ediliyor.
“MST olarak güçlü bir Ar-Ge ekibimiz var”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescilli Ar-Ge merkezleri arasında yer alıyoruz. Fuarda sergilenen ürünlerimizin tamamı, kendi mühendislerimiz tarafından Türkiye’de dizayn edilerek, yine kendi fabrikalarımızda üretildi. Özgün bir firmayız. Sahaya da bunu yansıtıyor ve sahanın da bunun karşılığını verdiğine inanıyoruz.
Ürün geliştirme çalışmalarınızda etken faktörler nelerdir?
Ürünlerimizde sürekli yenilikler yaparken elbette temel önceliğimiz müşterilerimizin memnuniyetidir. Bu kapsamda da yakıt ekonomisi ve satış sonrası hizmetlere çok önem veriyoruz. Bu da MST’nin farkını ortaya koyuyor. Aynı zamanda operatör konforunu göz önüne alarak makinelerimize sürekli yeni özellikler ekliyoruz ve geliştirmeler yapıyoruz. Kabin konforunu artırıyor, ısıtmalı ve havalı koltuklar gibi yeniliklerle ergonomiyi artırıyoruz.
“2022’de pazarın geçen yıla paralel bir şekilde seyredeceğini öngörüyoruz”
Son olarak Türkiye pazarı ve MST ’nin pazar payı için neler söylersiniz?
Pazar payımızı her geçen gün daha yukarılara çekiyoruz ve çekmeye de devam edeceğiz. Türkiye pazarı, 2018 yılında kur dalgalanması nedeniyle daralmaya gitmişti. 2019’da bu daralma süreci 85’lere kadar çıktı. 2020’de ise pazar tekrar 3.000’lerden, 4.000-4.500’lere yükseldi. 2021 yılında bu rakam “V” tipi bir büyüme sergiledi.
Rekabet Kurumu kararı gereği net rakamlara ulaşamsak da, 7.500-8.000 aralığında bir pazar oluştuğu tahmin ediliyor. Bu yıl da pazarın faizlerin yüksek olması ve leasing süreçlerindeki sıkıntılardan dolayı yine 7.000-8.000 aralığında olacağını, geçen seneye paralel bir şekilde seyredeceğini öngörüyoruz.
Bununla birlikte iş makineleri pazarında kamunun her zaman önemli bir payı vardır. 2021’de geçmişe göre bu pay düşüktü. 2022’de kamu alımları artarsa, sektörümüz daha yüksek satış rakamlarına ulaşabilir.