FEM KONGRESİ, 14 YIL ARADAN SONRA İSTANBUL’DA DÜZENLENDİ |
|
FEM KONGRESİ, 14 YIL ARADAN SONRA İSTANBUL’DA DÜZENLENDİ
İstif makinaları sektörünün en önemli uluslararası etkinliklerinden biri olarak kabul edilen ve iki yılda bir yapılan Avrupa İstif Makinaları Federasyonu (FEM) Kongresi, 14 yıl aradan sonra bu yıl yeniden İstanbul’da düzenlendi. Kongrede, Avrupa Birliği’nin öncelikli kriteri olan sürdürülebilirliğe, rekabetçiliğin de eklenmesi vurgusu dikkat çekti.
İstif Makineleri Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) ev sahipliğinde, 25-27 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen FEM Kongresi’nde aynı zamanda dünya istif makinaları sektörünün Avrupa’daki çatı kuruluşu FEM’in yıllık genel toplantıları yapıldı. Düzenlenen Genel Kurul Toplantısında FEM Başkanlığına Frank Van Dijck seçildi.
Kongre, Avrupa ve küresel ölçekte pazar eğilimleri, mevcut ve gelecekteki teknik düzenlemeler, uyumluluk sorunları, Avrupa ve uluslararası standartlar ve daha fazla alanda istif makineleri sektöründe önemli konuları araştırmak ve tartışmak üzere Avrupa’daki katılımcıların yanı sıra Türkiye’deki sektör üreticilerinin de bir araya gelmesine özel bir fırsat sundu. İstif makineleri sektörünün rotasının belirlendiği FEM Kongresi’nde; forklift, vinç, personel yükseltici platform, depo içi ekipmanlar ve depo raf sistemleri konusunda dünyaca ünlü firmaların sahipleri ve üst düzey yetkilileri ile ülkemizden sektör temsilcileri ile birlikte 160 katılımcı yer aldı.
Kongrede; ilk iki gün forklift teknik komitesi, depo ve raf sistemleri teknik komitesi, personel yükseltici platform komitesi, intralojistik sistemler yönetim kurulu toplantısı, yıllık genel kurul, forklift yönetim kurulu, vinç alt grup komitesi toplantısı, intralojistik sistemler genel kurul toplantısı ve FEM Yönetim Kurulu toplantısı gibi birçok önemli toplantı yapıldı. Kongrenin son gününde ise “İstif Makinalarının Yeşil Dönüşümü” başlığıyla bir panel düzenlendi.
“Türkiye istif makineleri sektöründe büyüyen bir oyuncu”
FEM Başkanı Frank Van Dijck, panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, istif makineleri sektörü dünyasında büyüyen bir oyuncu olduğunu ve bir merkez haline geldiğini söyledi. Sektörde yeşil dönüşümün nasıl yapılacağına FEM’de bir yön verebileceklerini kaydeden Van Djick,
“Sadece yasal düzenlemeler değil, müşterilerin taleplerini de ele almamız gerekiyor. Karbon azaltımına bakarsanız, tedarik zincirimizdeki karbonun büyük bir kısmı genellikle tedarikçilerimiz veya müşterilerimiz tarafından üretilmektedir. Dolayısıyla bu konuda başarılı olabilmek için değer zinciri boyunca iş birliği yapmanız ve tarafları aynı hizaya getirmeniz gerekir. Türk meslektaşlarımızın Türkiye'deki ilk yeşil çelik tedarikçisi olarak yeşil çeliği denediklerini duymak da güzeldi” diye konuştu.
İSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Jungheinrich Türkiye Genel Müdürü Emre Taşçı da panelin açılışında yaptığı konuşmasına, Türkiye’nin, son 30 yılda ekonomik olarak büyük bir sıçrama yaparak, satın alma gücü paritesiyle dünyanın 11. en büyük ekonomisi haline geldiğini ve 85 milyon nüfusuyla Avrupa’nın ikinci büyük ülkesi olduğunu söyleyen Taşçı, Türkiye’de 2023 yılında istif makineleri ekipmanları pazar hacminin 29 bin 827’ye ulaştığını ifade etti.
Avrupa teknolojileri endüstrilerini temsil eden Orgalim kuruluşunun Baş Danışmanı Claire Grossmann da panelde “AB Yeşil Dönüşüm politika gündemi” başlıklı sunumunda, yeşil dönüşümün uzun yıllardır Avrupa Birliği (AB) için kilit bir öncelik teşkil ettiğini, AB Yeşil Anlaşması ile bir yeşil geçiş süreci, ayrıca ekonomi eylem planı, sıfır kirlilik eylem planı olduğunu ifade etti. Grossmann, Avrupa’nın, 2040 yılına kadar yüzde 90 emisyon azaltım hedefi bulunduğunu, bunun da Avrupa'nın 2050 yılına kadar ilk doğal iklim kıtası olması hedefine ulaşmada kilit rol oynayacağını sözlerine ekledi.
“Kongrede çok güzel iş birliği fırsatları oluştu”
İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit, FEM’in önemli bir yapıya sahip olduğunu ve genel kurullarını belli aralıklarla Brüksel’de yaptıklarını söyleyerek, “En son 2010 yılında Türkiye’ye gelmişlerdi. İSDER olarak FEM ile güçlü bir iş birliğimizin ve iletişimimizin olmasından dolayı FEM Kongresi’ni 14 yıl aradan sonra İstanbul’da düzenledik. 2010 yılındaki etkinliğimizde sponsorlar yer almıyordu. Bugün güçlü bir şekilde, Avrupa’dan gelen iş insanlarını sponsorlarımızla birlikte ağırladık” dedi.
FEM’in Avrupa Birliği (AB) içerisinde çok güçlü olduğunu vurgulayan Yusuf Yiğit, “FEM standartlarının, uluslararası alanda geçerli olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’deki üreticilerimiz de onların standartlarını çok önemsiyorlar. Kongre çok verimli ve güzel geçti, misafirlerimiz de yapılan organizasyondan çok memnun kaldı, Türkiye’den mutlu bir şekilde ayrıldılar. Kongrede çok güzel iş birliği fırsatları oluştu. Bu kongreyi düzenlemekten çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
İstif Makinelerinin Yeşil Dönüşümü Paneli
Kongrenin son gününde FEM Genel Sekreteri Olivier Janin moderatörlüğünde düzenlenen panele; İSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEYTECH Makine Sanayi Tic. A.Ş. Genel Müdürü Nazmi Kulakoğlu, Güralp Vinç Genel Müdürü Erdem Kurtmen, Almanya merkezli KION Group’un Sürdürülebilirlik Bölümü Başkanı Daniela Sommer ve ABD merkezli TEREX şirketi bünyesindeki GENIE şirketinin Kıdemli̇ Mevzuat ve Uygunluk Müdürü Luisa Parisotto katıldı.
İSDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEYTECH Makine Sanayi Tic. A.Ş. Genel Müdürü Kulakoğlu, 41. yılını kutlayan şirketinin forklift ve depo ekipmanları ürettiğini, 500 kişiye istihdam sağladıklarını söyledi. Bu yılın başında yeni üretim tesisine taşındıklarını belirten Kulakoğlu, geniş bir ürün yelpazesine ulaştıklarını, fabrikalarının toplam üretim kapasitesinin 16 bin forklift, 33 bin elektrikli depo ekipmanı ve 75 bin manuel yük paletli istif el arabası olduğunu ifade etti. Yeşil dönüşüm konusunda çerçeveyi ‘iklim, kaynaklar ve insanlar’ olmak üzere üç ana kategoride tanımladıklarını kaydeden Kulakoğlu, yeni fabrikada çatıyı güneş panelleriyle kaplayarak elektrik tüketiminin tamamını bu panellerle karşıladıklarını, böylece yaşam döngüsü değerlendirme çalışması kapsamında 2,5 milyon kilogram daha az karbondioksit salımı yaptıklarını söyledi.
Güralp Vinç Genel Müdürü Erdem Kurtmen, Güral Vinç şirketinin 1991 yılında İzmir’de kurulduğunu, 285 kişiyi istihdam ettiğini ve 150 firmaya üretim yaptığını söyledi. Türkiye’nin, 2023 yılında 546 milyon avro tutarında vinç ithal ettiğini ve 117 milyon avro tutarında vinç ihraç ettiğini belirten Kurtmen, vinç ithalatının genellikle Almanya ve Çin’den yapıldığını, ihracatının ise Rusya ve Ortadoğu’ya yapıldığını ifade etti. Türkiye’de bazı şanzıman ve motor üreticisi şirketlerin yeşil teknolojiyle daha verimli ürünler geliştirdiklerini, şirket olarak daha az enerji tüketimi sağlayan akıllı kaldırma çözümlerine odaklandıklarını söyleyen Kurtmen, karbon azaltımı için enerji tüketiminden para kazanılması gerektiğine dikkati çekti.
KION Group’un Sürdürülebilirlik Bölümü Başkanı Daniela Sommer, forklift ve depo ekipmanlarının yanı sıra tedarik zinciri çözümlerinde de dünyanın önde gelen tedarikçilerinden olan KION Group’un 42.000'den fazla çalışanı olduğunu ve 2023 mali yılında yaklaşık 11,4 milyar avro gelir elde ettiğini söyledi. Sürdürülebilirliğin, işlerinin özü olduğunu, ekibinin, sürdürülebilirliği tüm iş fonksiyonlarına, süreçlere entegre etmek için çalıştığını belirten Sommer, şirketlerinin, riskten kaçınan bir şirket olması nedeniyle önce emisyonların doğru bir değerlendirmesini yapmayı ve sonra bu emisyonları gerçekten karbondan arındırmak için nelerin uygulanabilir olacağı konusunda bir fikir sahibi olmayı çok ciddiye aldıklarını ifade etti.
TEREX şirketi bünyesindeki GENIE şirketinin Kıdemli̇ Mevzuat ve Uygunluk Müdürü Luisa Parisotto da TEREX’in 9.300 çalışanı olduğunu ve geçen yılki cirosunun 5,2 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Şirket olarak Kuzey İrlanda'da sekiz ve ABD’de Güney Dakota eyaletinde iki santralde yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçtiklerini, aynı uygulamaya diğer tesislerde de başladıklarını söyleyen Parisotto, ayrıca atık azaltımı, su tüketiminin azaltılması gibi çevresel sürdürülebilirlikle ilgili diğer konulara da odaklandıklarını dile getirdi. Parisotto, karbon emisyonlarının azaltılması açısından bakıldığında; 2022 yılı sonunda Terex ürünlerinin yüzde 70'inin tamamen elektrikli veya hibrit olarak üretildiğini, bu oranın gelecek yıllarda daha da artacağını sözlerine ekledi.