DELCOTEC İŞ MAKİNELERİNİ ELEKTRİKLENDİRİYOR |
|
DELCOTEC İŞ MAKİNELERİNİ ELEKTRİKLENDİRİYOR.
HEM EKONOMİ HEM DE ÇEVRE KAZANIYOR!
Günümüzde enerji, işletmelerin en büyük maliyet kalemleri arasında yer alıyor. İş makineleri sektöründe ise birinci sırada olduğu şüphesiz. Zira piyasadaki en yaygın makinelerden olan 20 tonluk bir ekskavatörün saatlik yakıt sarfiyatı 15-20 litreleri aşıyor. Madenlerde çalışan 50 ton üzeri makinelerde ise bu rakam katlanarak artıyor. Dizel motorlu bu dev makinelerin çevreye verdiği zarar ise ayrı bir soru işareti.
Makine kullanıcıları yakıt masraflarını azaltmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İşe uygun makine seçimi, düzenli bakım, operatör eğitimleri ve doğru operasyon bunlar arasında öne çıkıyor. Ancak her ne kadar son derece önemli olsa da bunların etkisi sınırlı düzeyde kalıyor. Bu noktada alternatif çözümler arayanların karşısına ise elektrifikasyon uygulamaları çıkıyor.
Pil teknolojisinin henüz iş makineleri açısından yeterli seviyede olmadığı günümüzde, operasyon koşullarının elverişli olduğu sahalar için makineleri kablolu elektrikli hale dönüştüren kuruluşlar bulunuyor. Biz de bu konuda yılların tecrübesine ve dünya genelinde birçok referans müşteriye sahip olan Delcotec Mühendislik A.Ş. Genel Müdürü Oğuz Güngör ile bir araya gelerek konuyu derinleştirdik.
Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Delcotec Mühendislik A.Ş., dizel ile çalışan, ağırlıklı olarak vinç ve ekskavatör tipi iş makinelerinin elektrikle çalışabilecek hale dönüşümlerini projelendiren ve uygulayan bir mühendislik firmasıdır. Firma 2022 yılı başında kurulmuştur. Ancak firmanın kurucu ortağı olarak bu projeleri 2012 yılından itibaren, yine kurucu ortağı olduğum farklı bir firma ile yürütmekteydim. Bu firmadaki ortaklığımı 2021 yılında sonlandırarak Delcotec Mühendislik A.Ş.’yi oluşturdum. Hali hazırda gerek ülkemizde gerekse yurt dışında bu tür dönüşümleri projelendirmekte ve uygulamaktayız.
Firmamız kendi bünyesinde bir elektrik mühendisi (Sn. Ahmet Kurt/ Teknik konulardan sorumlu iş ortağım), bir elektrik/elektronik mühendisi, iki makine mühendisi, iki elektrik teknikeri, iki montaj elemanı ve 2 ofis çalışanı olmak üzere toplam 9 kişilik bir ekiple faaliyet göstermektedir. Firma olarak Hollandalı bir makine imalatçısı olan Multidocker BV ile organik bağları olan bir firmayız. Multidocker Türkiye dışındaki projelerimizde birlikte hareket ettiğimiz bir firmadır.
Başlıca uygulama alanlarınız nelerdir?
Faaliyet alanımız limanlar, geri dönüşüm sektörleri, çimento fabrikaları ve madencilik sektörlerinde kullanılan ekskavatörlerin dizelden elektriğe dönüşümüdür. Enerji maliyetlerinde yüzde 75’lere varan tasarruf sağlıyor.
Türkiye’nin elektrifikasyon açısından potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de son yıllarda özellikle madencilik ve taş ocağı sektörlerinde makine parkı anlamında büyük yatırımlar yapıldı. Özellikle 40 ton üzeri ekskavatörlerin bu sektörler tarafından kullanımı çok yaygınlaştı. Biz bu firmalardan bir kısmıyla temasa geçerek birçok proje uygulaması yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Temas edemediğimiz daha birçok firmanın olduğunun farkındayız. Derginiz aracılığıyla bu konuyu daha çok firmaya ulaştırmayı hedefledik.
Yaptığımız, teslim ettiğimiz projeler müşterilerimiz tarafından çok beğenildi. Müşterilerimizin projelerimizle ilgili geri dönüşlerinde bizi en mutlu eden husus, dönüşümler için yaptıkları yatırımların alışılmış geri dönüş sürelerine kıyasla, 6-7 ay gibi çok kısa sürelerde olmasıdır. Yaptığımız projeler, işletmelerin akaryakıt harcamalarında yüzde 75’lere varan tasarruflar yapmasını sağlamaktadır.
“Elektrik motorlarındaki enerji verimliliği yüzde 92 seviyelerindedir”
İş makineleri özelinde bu konuyu nasıl değerlendirebilirsiniz?
İş makinelerinin tamamı, dizel motorun ürettiği güç ile çalışacak şekilde tasarlanırlar. Dizel motorun güç üretim aşamasındaki verimliliği, en son teknolojilerle dahi yüzde 30-40 ötesine geçememektedir. Harcanan akaryakıtın yüzde 60-70’lik kısmı ısıya dönüşerek boşa harcanmış olmakta, daha da olumsuz tarafı ise ortaya çıkan karbon bazlı gazlar atmosfere salınmaktadır.
Oysaki firmamızın projelerinde kullandığı elektrik motorlarındaki enerji verimliliği yüzde 92 seviyelerindedir. Elektrik motorlarının ürettiği gücün harekete dönüşmesindeki tork, dizel motorun tork karakteristiğine göre çok daha kararlı ve fazla olduğundan dolayı, elektrikle çalışan iş makinesi, kendisinden beklenilen kazma, koparma ve yükleme işlemlerinde çok daha verimli olabilmektedir.
Bugüne kadar iş makineleri alanındaki referans uygulamalarınız, müşterileriniz nelerdir?
Türkiye ve dünya genelinde birçok müşterimiz bulunuyor. Bunlar arasında; Samsun/Yeşilyurt Demirçelik Liman 4 adet liman tipi endüstriyel ekskavatör ve 2 adet vinç, Samsun Ceynak Liman 2 adet vinç, Tekirdağ Ceynak 4adet liman vinci, İzmir Demir Çelik Liman 3 adet liman vinci, Nuh Çimento hammadde sahası 5 adet Hitachi ekskavatör, Yatağan, Aydem Enerji Kömür Ocağı 4 adet Hitachi Ekskavatör, Seyitömer Termik Santrali 3 adet Hitachi ekskavatör, İmköse madencilik 4 adet Caterpillar ekskavatör, ABD West Virginia Kömür boşaltma limanı 1 adet Caterpillar Liman tipi materyal elleçleme(endüstriyel ekskavatör), Hollanda 1 adet Sennebogen liman tipi vinç, Kastamonu Entegre Balıkesir 2 adet Sennebogen endüstriyel ekskavatörler yer alıyor.
Son olarak Kütahya Öz Asil Madencilik firması için 1 adet Hidromek 500 Ekskavatör (hem dizel hem elektrikli) uygulaması gerçekleştirdik.
“Bugüne kadar yatırım dönüşümü 12 aydan fazla süren hiçbir müşterimiz olmamıştır”
Uygulamalarınızın yatırım geri dönüş hızı hakkında ne söylemek istersiniz?
Yatırımın geri dönüşü yatırımcının geri dönüşümü yapılan makineyi ne yoğunlukta kullandığıyla alakalı bir durumdur. Günde 3 vardiya, ortalama 22 saat kullanan bir işletmenin yatırım geri dönüşümü 6-7 ay civarında olmaktadır. Özetlemek gerekirse; makine ne kadar çok çalışırsa, yatırımın geri dönüş hızı o kadar çok olmaktadır. Sektörde 11-12 yıllık tecrübemize göre yatırım dönüş hızı 12 aydan fazla olan bir müşterimiz olmamıştır.
“HİDROMEK HMK 500LC HD gerektiğinde dizel gerektiğinde elektrikle çalışabiliyor”
HİDROMEK HMK 500LC HD ekskavatör projeniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
HİDROMEK HMK 500 LC HD ülkemizin ürettiği, hepimizin gurur kaynağı bir ekskavatördür. Ekskavatörün çalıştığı Öz Asil Madencilik İşletme Sahibi Sn. Uğur Aktaş, kömür çıkarma/dekupaj işlemi sırasında elektrik alt yapısının olmadığı yerlerde, sadece elektrikle çalışan bir ekskavatörün kendisine sorun yaratacağını belirterek, bu ekskavatörü hem dizel hem elektrikle çalışacak şekilde projelendirmemizi talep etti.
AR-GE departmanımız mevcut orijinal dizel sisteme müdahale etmeden, ekskavatöre yeni bir arka denge ağırlık tasarladı ve bu denge ağırlığı içine dizel motorla aynı güçte bir elektrik motoru ve dizel sistemdeki ana hidrolik pompayla aynı kapasitede ikinci bir pompa entegrasyonunu yaptılar.
Tasarımı yapılan sistemlerin imalatlarıyla, birbirlerinden tamamen bağımsız çalışabilen iki farklı (dizel ve elektrik) güç kaynağını tek bir ekskavatör üzerinde montaj ettik. Projemiz çok başarılı oldu. Müşterimiz gerektiğinde, elektriğin olmadığı yerlerde bu ekskavatörü dizel olarak rahatlıkla çalıştırabiliyor; gerektiğinde elektrik alt yapısının olduğu yerlere deplase edebiliyor ve elektrikle çalıştırarak çok ciddi maddi tasarruflar yaratıyor. Kısacası ekskavatör işletme adına büyük bir esneklik sağlıyor.
“Dizel motor yerine elektrik motoru uyguladığımız her makine, global “sıfır emisyon” hedefine çok ciddi katkıda bulunmaktadır”
Müşterinizin kazanımları ve yorumları nelerdir?
Müşteri memnuniyeti anlamında belki de en şanslı sektörlerden birisiyiz. İşletmesine elektrik dönüşümüyle ilgili yaptığı yatırımlarını diğer yatırmalarının geri dönüş hızıyla kıyasladığında, çok daha hızlı geri döndüğünü gören her müşteri, çok mutlu oluyor. Bu doğal olarak bizleri de mutlu ediyor.
Bu arada konuya ekonomik kazanç olarak bakmanın çok doğru olmadığını da özellikle belirtmek isterim. Dizel motor yerine elektrik motoru uyguladığımız her makine, global “sıfır emisyon” hedefine çok ciddi katkıda bulunmaktadır
Küresel anlamda her ülke gibi bizim ülkemiz de Paris Anlaşmasına imza koymuş olup, 2032 yılına kadar sıfır emisyonu hedeflemiştir. Dolayısıyla iş makinelerini elektriğe çeviren işletmeler, bu hedefe doğru entegrasyonu başlatmış oluyorlar. Yakın bir tarihte global tedarik zincirinde firmalar satın almalarında tedarikçilerinin emisyon karnelerine göre davranacaklardır. Bu gerçek, iş makinesi kullanan tüm işletmeleri çok yakından ilgilendirmektedir.