Cummins hidrojen yakıtlı içten yanmalı motorlar geliştiriyor |
|
Cummins hidrojen yakıtlı içten yanmalı motorlar geliştiriyor
Açıkladığı PLANET 2050 sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde sıfır emisyon yolundaki çalışmalarını aralıksız sürdüren Cummins, hidrojen yakıtlı içten yanmalı motor (H2-ICE) programı kapsamında 6,7 ve 15 litrelik motorlar geliştirmeye başladı.
Cummins, geleceğin en önemli enerji kaynakları arasında gösterilen hidrojenin üretiminden depolanmasına ve araçlarda kullanılan güç sistemlerine kadar tüm aşamalarındaki teknolojilere liderlik ediyor. Geliştirilmekte olan yeni hidrojen motorlarıyla sıfır karbon emisyonu, artırılmış güç yoğunluğu ve iyileştirilmiş termal verimlilik elde edilmesi hedefleniyor.
Hidrojen, suyun elektrolizörlerde oksijen ve hidrojene ayrıştırılmasıyla elde ediliyor. Cummins’in günümüzde dünya genelinde hidrojen üreten 600’den fazla elektrolizörü ve hidrojeni yakıt olarak kullanan 2.000’den fazla yakıt hücresi çalışıyor.
Cummins Motor İş Birimi Başkanı Srikanth Padmanabhan, bataryalı ve yakıt hücreli elektrikli güç aktarma organları için geliştirilen örneklerin umut verici olmasıyla birlikte kanıtlanmış içten yanmalı motor teknolojisinin yeşil hidrojenle eşleştirilmesinin de gelecekteki sıfır emisyon çözümleri açısından önemli bir tamamlayıcı olacağını ifade etti.
Padmanabhan, Cummins'in küresel doğal gazlı araç pazarındaki derin bilgi ve liderliğinin, orta ve ağır hizmet araçlarına yönelik bu yeni hidrojen yakıtlı içten yanmalı motorları geliştirmekte önemli bir avantaj sağlayacağını sözlerine ekledi.
Mevcut aktarma organlarıyla uyumluluk avantajı
6,7 litrelik hidrojen motorunun geliştirilmesinde orta hizmet tipi kamyon, otobüs, ekskavatör ve lastikli yükleyici gibi inşaat uygulamalarına odaklanacak. 15 litrelik platform ise ağır hizmet tipi uzun yol kamyonlarına hidrojen gazı yakıtlı motor potansiyeli sunacak.
H2-ICE programı için mevcut ve kanıtlanmış motor platformlarını kullanmak, Cummins'in mevcut motor üretim tesislerini ve servis destek ağını kullanarak maliyetleri azaltma ve verimliliği artırması anlamına gelecek. Buna ek olarak, hidrojen yakıtlı motorlarla eşleştirildiğinde mevcut birçok aktarma organı bileşeninin korunabilecek olması, araç ve ekipmanların yeniden geliştirme sürecini kolaylaştıracak.