Forum Makina

CEYTECH'TEN DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA BÜYÜK YATIRIM!

Forklift ve depo içi ekipmanlar alanında yaptığı büyük yatırımlarla dikkat çekerken, Avrupa standartlarına uygun tam otomasyonlu yeni tesisi Ceylift Material Handling ile üretim kapasitesini 8 kat artırmış durumda. Yıllık 16 bin forklift, 33 bin elektrikli depo ekipmanı ve 75 bin manuel transpalet üretim kapasitesine sahip olan bu yeni tesis, Ceytech Makina'yı sektörde daha da ileriye taşıyor. Ceylift ve Icon markalarıyla Adana’daki fabrikasında üretim yapan Ceylift, Avrupa ve dünyanın önde gelen depo içi ekipman üreticilerinden biri olmayı hedefliyor.

Bu vizyon doğrultusunda, Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Kulakoğlu ile yeni yatırımlarını ve gelecek hedeflerini konuşmak üzere bir araya geldik.

Öncelikle kısaca Ceytech Makina’nın sektöre girişi ve gelişim sürecinden bahseder misiniz?

Ceytech Makina olarak, kendi bölgemizde iş makinesi kovası üretimiyle başladık, ancak kısa sürede ülkemizde satışı yapılan hemen hemen her marka ve model için üretim yapabilecek bir kapasiteye ulaştık.

Bu başarıyı takiben, Avrupa’ya ihracata başlayarak küresel pazarda da varlık gösterdik. Bugün, Ceytech Ataşman dünya çapında güvenilen ve tercih edilen bir marka haline gelmiştir.

Tasarım kabiliyetimiz, üretim kalitemiz ve müşteri odaklı yaklaşımımız, bizi yalnızca bir üretici değil, aynı zamanda sektörün lider OEM tedarikçilerinden biri yapmıştır. Bu sayede, müşterilerimize sunduğumuz yüksek kalite ve güvenle, Ceytech’in marka değeri her geçen gün daha da güçlenmektedir.

Treyler sektörüne adım atışınız nasıl oldu?

Sektörde birbirini tamamlayıcı nitelikte ihtiyaç duyulabilecek geniş bir ürün portföyü sunmaktı amacımız. Bu bağlamda pazarın ihtiyaçlarını ve kendi kabiliyetlerimizi analiz ederek yatırım kararları almaktayız. Özellikle Havuz ve Hurda Tipi Treyler üretiminde ciddi bir ihtiyaç gözlemledik. Öte yandan ihracat tecrübemiz ile treyler alanında da bu gücümüz kullanabileceğimizi düşünerek 2010 yılında Ceytreyler markasını piyasaya sunduk.

Kapaklı Damper Treyler, Havuz Tipi Damper Treyler, Hurda Treyler, Konteyner ve Platform Taşıyıcı, Sıkıştırılmış Çöp Transfer Semi Treyleri ile geniş bir ürün yelpazesi ile hem yurtiçinde hem de yurtdışında Ceytreyler markamız ile satış yapmaktayız.

Ceylift Forklift’in sürecinden de biraz bahseder misiniz?

2012 yılında Ceylift Forklift ile üretime başladık. İlk etapta sadece bir ürün tipiyle başladığımız bu yolculukta, her geçen gün üretimimizi güçlendirerek bugün dizel ve akülü modellerimizle toplamda 82 farklı ürün sunar hale geldik.

Türkiye’nin en büyük yerli forklift üreticisi olarak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlama misyonuyla hareket ediyoruz. İnovatif üretim anlayışımızla, ithalatçı konumunda olan ülkemizi ihracat yapar hale getirmek amacıyla Ar-Ge ve üretim teknolojilerine sürekli olarak yatırım yapıyoruz.

Yeni ürün gruplarımız, dünya standartlarına uygun şekilde tasarlanarak büyük bir titizlikle üretilmektedir. Geniş ürün portföyümüzle, her segmentteki müşteri ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. Premium’dan ekonomik ürün seçeneklerine, dizel forkliftlerden lityum iyon akülü modellere kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz.

2023 yılı itibarıyla depo içi ekipman ürün grubumuzda manuel ve lityum iyon akülü transpalet üretimlerine de başlamış bulunuyoruz. Bu sayede tekstil, gıda, kimya ve plastik gibi birçok sektöre düşük işletme maliyetli istifleme çözümleri sunuyor, üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliliğimizi sürekli artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Ar-Ge çalışmalarınız ne durumda? Yeni ürün geliştirme veya mevcut ürünlerin iyileştirilmesi konularında ne gibi adımlar atıyorsunuz?

Sürdürülebilir Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, makinelerimizin elektronik kartlarını ve haberleşme süreçlerini kendi yazılımlarımızla (BMS) tasarlayıp üretiyoruz. Ayrıca tüm forkliftlerimiz için elektronik tartı sistemlerini ve elektrikli grubu forkliftlerin akülerini de kendi bünyemizde geliştirmeye başladık. Bu sayede, birçok firmanın gerçekleştiremediği elektronik adaptasyonları kendi Ar-Ge ekibimizle başarıyla üretiyoruz. Bu çabalarımız, hem ürünlerimizin performansını artırmamıza hem de sektördeki rekabet gücümüzü yükseltmemize olanak tanıyor.

“Ceylift Material Handling’i yaklaşık 20 milyon Euro tutarında bir yatırımla hayata geçirdik”

Yeni yatırımınız ve tesisinizin özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, bu yatırımla birlikte üretim hacminizdeki gelişmeler nelerdir?

Sektörde artan talep doğrultusunda üretim kapasitesimizi ve ürün yelpazemizi genişletmeye karar verdik. Ceylift Material Handling’i 38 bin metrekare alan üzerinde yaklaşık 20 milyon Euro tutarında bir yatırımla hayata geçirdik. Şu anda Ceylift Material Handling tesisimizde yıllık 16 bin forklift, 33 bin elektrikli depo ekipmanı ve 75 bin manuel transpalet üretecek kapasite mevcuttur.

Ceylift Material Handling, 2023 yılında ülkemizde toplam 30 bin adetlik forklift ve depo ekipmanları pazarının iki katından fazla üretim kapasitesine sahip olmasıyla öne çıkıyor

Tam otomatik üretim hatları ve robotik sistemlerle Avrupa standartlarında üretim yapıyoruz. Üretim süreçlerimizin her birini daha verimli hale getirmek amacıyla özel otomatik üretim hatları tasarladık. Tüm kaynaklar robotik hatlarda yapılıyor ve torna işleme tezgahları dahi robotik süreçlerle ilerliyor. Mesai saatleri dışında bile robotların beslediği CNC hatlarımız operatörsüz çalışabiliyor.

Toplam 5.000m2’ ye kurulan Boya hatlarımız ise 4 milyon Euro ile önemli bir yatırım kalemi olup, el değmeden üretilen şasilerin otomatik hatlarda kumlanıp yıkanması, Nano Zyrconium kaplanması ve toz boya süreçleri tamamen insan gücü kullanılmadan gerçekleştiriliyor. Sektörümüzdeki en modern boya tesisini kurduğumuza inanıyoruz.

Hatasız üretim esasına dayalı üretim anlayışımızla ERP sisteminden başlayarak her süreci yenilemiş durumdayız. Kesilen, işlenen her bir parça eş zamanlı olarak takip ediliyor. Temiz üretim ve kaynaklı imalat olarak iki farklı alanda operasyonlar gerçekleşiyor. Kesilen parçalar seri biçimde montaj hatlarına giriyor ve konveyör sistemiyle bir sonraki prosese gönderiliyor. Kaynaklı imalat tamamlandıktan sonra parçalar kalite kontrol süreçlerinden geçiriliyor ve toz boya hattına alınıyor. Kalite kontrol onayından geçen parçalar final montaj hatlarına gönderiliyor. Son olarak, motor, fren ve kaldırma performansları dijital ortamda test edilerek kayıt altına alınarak PDI işlemini takiben müşteriye sevk ediliyor.

“2025 yılının ilk yarısında yepyeni bir depo içi ekipman ailesi sunacağız”

Bu büyük yatırımla birlikte genel çerçevede odaklarınız, kazanımlarınız ve hedefleriniz nelerdir?

Bu yatırımla birlikte üretim süreçlerimizi tamamen yenilemiş durumdayız. Elektrikli ürün grubunu geleceğimiz olarak görüyoruz ve bu ürün grubuna yönelik yoğun AR-GE çalışmaları ve yatırımları yapıyoruz. 2025 yılı itibari ile ürünlerimiz yenilenmiş dış tasarımı ile piyasaya sunulacak. Elektrikli ürün kategorimizi ise tamamen lityum iyon akülü olarak üretmeyi planıyoruz. Ar-Ge departmanımızda geliştirdiğimiz ekran ve tartı sistemleri gibi ekipmanları da hem üreticilere, hem yedek parça sektörüne sunuyor olacağız. Çoğunlukla ithal edilen bu ürünleri de böylelikle yerlileştirmiş oluyoruz.

2025 yılının ilk yarısında yepyeni bir depo içi ekipman ailesi sunacağız. İstif ve depo içi ekipmanlar kategorisinde sektörümüzde ve tamamlayıcı alanlarda iş birlikleri yaparak tüm paydaşlarımızla ortak hareket etmek, çözüm ortağı olmak istiyoruz.

Gerçekleştirdiğiniz bu yatırımı ülkemiz açısından nasıl görüyorsunuz?

Pandemi sürecinin ardından ülkemizin jeopolitik konumu giderek daha fazla önem kazandı.

Ülkemizin, Avrupa gibi büyük pazarlar için stratejik bir üretim merkezi haline gelme potansiyelini yüksek görüyoruz. Avrupa'nın, kendi iç üretimi yerine hemen yanı başında güvenilir bir üreticiye yönelme ihtiyacı, bizim sektördeki rolümüzü ve önemimizi artırıyor. Değişen dünya dengeleri, bu ihtiyacı daha da güçlendirdi. Bu bağlamda, gelecekte global bir istif makineleri üreticisi olarak adımızdan söz ettirmeyi hedefliyoruz.

“Kadın çalışan sayımız, Türkiye ve sanayi sektörü ortalamasının iki katı”

Son olarak Ceytech Makine, sektör ortalamasına göre yüksek kadın çalışan sayısıyla öne çıkıyor. Yeni tesisinizde de bu denge korunuyor mu?

Kadın çalışan sayımız, Türkiye ve sanayi sektörü ortalamasının iki katı olup, beyaz yakada da sektör ve ülke ortalamasının üstündedir, bu üstünlüğü Mavi Yaka ya da taşımış olmamız bizim farkımız. Yeni depo içi ekipmanları üretiminde, robot hatlarından final montaja ve satışa kadar tüm aşamaları kadın çalışanlarımız yürütüyor. Özellikle transpalet üretimi kadın çalışanlarımızın eseri olup, yeni yatırımımızla birlikte "üretimde kadın" projemiz büyümeye devam ediyor.

Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi ISO’nun en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde yer aldınız, tebrik ederiz. Bu başarı hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu başarı, şirketimizin sektörümüzdeki güçlü konumunu ve sürdürülebilir büyüme stratejilerimizin etkinliğini gösteriyor.

ISO’nun en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde yer almak, takımımızın özverili çalışmaları ve yenilikçi yaklaşımlarımızın bir sonucu. Bu listeye girmek, hem ülkemizde hem de uluslararası alanda tanınmamızı sağlıyor ve iş yapma şeklimizi daha da güçlendiriyor.

Gelecekte de bu başarıyı sürdürmek ve daha ileriye taşımak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu süreçte destek olan tüm çalışanlarımıza ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.